ADIYAMANLI'LARIN YEĞENİ: DOĞU PERİNÇEK

ADIYAMANLI’LARIN YEĞENİ: DOĞU PERİNÇEK  
Yakın bir zaman önce Partisinin Diyarbakır il kongresindeki konuşmasında, annesinin nüfus cüzdanında Hısnımansur yazılı olduğunu söylemişti. 

Kendisini ziyaret etmek istediğimde, Diyarbakır il örgütü ile temasa geçmiştim. 

Vatan Partisi Diyarbakır il örgütünün ayarlaması ile anılan kongredeki konuşmasını dinledikten sonra, kısa bir görüşmemiz de olmuştu.  

İşte burada ilk öğrendim Adıyaman ile olan ilişkisini.    

***   

Son zamanlarda Sayın Perinçek’te,  olumlu gördüğüm bir evrilme hissediyorum.  

Bilmem yanılıyor muyum?   

Kendileri bunu, kendisine yapılmış bir haksızlık ya da saygısızlık olarak mı görür; bilmem?   

Ama Sayın Perinçek’te gördüğüm değişim ve dönüşüm, beni içte içe sevindirmiyor da değil.   

Antalya Serik’te bir lisede öğrencilerin Kur’an-ı Kerime karşı yaptıkları saygısızca eylem karşısında Sayın Perinçek’in tavrı, ondaki olumlu değişim ve dönüşümün göstergelerinden sadece biri.     

Perinçek, şunları söyledi:  

  

“Bir ilçemizde Kur’an-ı Kerime vicdan ve akıl almaz bir saygısızlık yapıldığına dair haberleri basından öğrenmiş bulunuyoruz. Hiçbir Müslüman ve Türk evladının böyle bir saygısızlık yapacağı tasavvur bile edilemez. Olayı nefretle kınıyoruz.”[1]  

  

Perinçek gibi bir siyasi büyüğümüze de tam da bu yaraşırdı.   

Perinçek’ten şunu da demesini de beklerdim:   

“Hiçbir Müslüman Kürt evladı da Kur’an’a saygısızlık yapmaz.”   

Çünkü Serik’te Kürtler de var.  

Üstelik Türkiye’nin bir yarısı da Kürt.    

Perinçekte de Kürt kanı var.  

Ne de olsa soyu bir tarafıyla Adıyaman’a dayanıyor.  

Adıyaman ise ağırlıklı olarak bir Kürt ili.     

***  

Toplumca iyiye doğru evriliyoruz, gibi geliyor bana.    

Bir zamanlar ezanımıza bile tahammül edemeyen CHP bile, siyaseten de olsa; bu evrilmeden nasibini alıyor.  

Bir zamanlar başörtüsü zülmünü uygulayan CHP; şimdilerde başörtüye sahip çıkıyor.    

Roller mi değişiyor?    

Ya da rol mü çalınıyor, dersiniz?    

***  

AKP de yaptığı bunca zulmü bir terk edebilse...   

İçindeki FETÖ’cüleri ayıklasa.  

Gerçek FETÖ’cülere hak ettiği cezaları verse.   

FETÖ’cü diye ezdiği on binlerce “ibadet tabakasındakilere” zulüm etmekten vazgeçse.    
Fabrika ayarlarına bir dönebilse...   

***   

Bir zamanlar Perinçek grubunun 2000’e doğru dergisinde Kur’an’a yaptıkları saygısızlıklarla [2] karşılaştırdığımızda Perinçek’teki bu olumlu dönüşüm, iyiye alamet.   

Kuşkusuz.    

Perinçek, Şeyh Said ve Seyyid Rıza’yı da anlamaya yanaşsa.  

Şeyh Said’in babasının dedesi olan Seyyid Molla Kasım El-Haşimi, IV Murad’a biat etmediği için Kürdistan’da katliam yapan IV. Murad [3] zamanından beri Kürdistan’da eksik olmayan katliamların asıl sebebini bir anlasa idi.   

Bir gün, Şeyh Said’in İngiliz ajanı olmadığını da anlamak nasip olsa.    

Acaba bir gün asıl kimin İngiliz ajanı olduğunu fark edebilecek mi?    

İşte o güne selam olsun.          

***        

Perinçek’e katılmadığım çok nokta var.   

Ama onun Öcalan’ın serbest kalacağına dair söylemlerinin de makul ölçekte olduğunu düşünüyorum.  

Öcalan ki, sahip çıktığı Kürt tarihini bile doğru dürüst bilmez.   

Kürt değerlerini de...  

Ama Türkiye onu bile affedecek kıvama geliyor mu ne?   

Türkiye, Öcalan’ı meydana getiren koşulların kendisi tarafından yaratıldığını anlamış, gibi.     

Yoksa Türkiye normalleşiyor mu?   

En azından ben öyle görmek istiyorum, belki?    

Değerli dostum Sayın Ayhan Bilgen’e yaklaşımları konusunda da katılıyorum Sayın Perinçek’e... 

Sayın Bilgen, potansiyel bir sorun çözücü. 

Türkiye’nin de çözülecek bir hayli sorunu var.  

Başta; bütün sorunların anası Kürt Sorunu.  

Ta IV. Murat döneminden kalma bir sorun.     

[1] https://www.youtube.com/watch?v=bnpLMG2Z3sI  

[2] Bkz: 2000’e Doğru, 1998, 23 sayı.   

[3] Hayreddin Karaman, İslami Hareket Öncüleri, ist-2014, s.288.